24 Mayıs 2013 Cuma

FOSİL HABERİ


BASTIĞIMIZ YERİN FARKINDA MIYIZ?

Farkına vardığımız Nümülitler...


Nümilit bir hücrelilerin (Protoza), kök ayaklılar (Rhizopoda) sınıfının foraminiferler (Foraminifera) takımından, çapları 19 cm kadar olabilen en büyük fosil foraminifer türlerini de içine alan cins.Nümilit 50 yıl önce yaşamış salyangoza benzeyen deniz canlısıdır. Milyon yıllar önce Türkiye ve çevresi denizdi bu canlılar aynı anda denizdeki bir soğumayla ya da ısı değişikliğiyle ölmüştür. Bu fosiller Akdeniz çevresinde yoğun olarak bulunuyor. Sivas’ın Şarkışla Ortaköy’de  iki tepe var. 2 tepe civarının yamaçları yani aşınan yerlerinde yüzeyde bunlardan sayısız tane var. Engebeli yamaçlarda toprak aşındığı için ortaya çıkmışlar. Bu fosiller yuvarlak yani bozuk para şeklinde türlerioluyor.  Uzun şekilde olanlarıda oluyor. Köyde bu taşlar paraya benzediği için para taş, sikke taş diye bilinir. Bu iki tepe köyün hemen yanındadır. Tepenin adı Kel Tepe ve Termez Kayası’dır. Ayrıca yörenin çeşitli arazilerinde de var. Ndi Fosil oldukları yöre halkı tarafından bilinmiyor. Aibü doğa tarihi müzesinde bunları gördüm ve arkadaşım Ekin bu taşların köyündeki bu taşların aynısı olduğunu hatırladı ve bana söyledi. Köyündeki   taşların fosil olduğunu fark etti. Yazın köyüne gittiğinde bir poşet toplayıp o fosilleri müzeye hediye etti. Köyde kültür merkezi olduğunu orayada bu fosilleri toplayıp hediye ettiğini belirtti. Kültür merkezi yetkililerini ve muhtarı bilgilendirdiğini belirtti. Fosilleri götürdüğünde Sosyal bilgiler bölüm başkanı Prof. Dr. Faruk Sancer OZANER Ekin arkadaşımıza bunların oluşumunu anlatmış ve bir tane ağaç fosili ve fosilleri diğer taşlardan ayırt etmek için asit vermiş. Asiti kayaçlara döktüğünde köpürcük çıkıyorsa o kayaçta kireç özelliği vardır. Kireç oranın fosille bağlantılı olduğunu gösterir.  Ekinle dilmeri gezdik daha önceden fosiller olduğunu hiç farketmemiştik. Bu araştırmalardan sonra bir gün dilmeri tekrar gezerken merdivenlerinde bu nümilit fosilleri olduğunu farkettik. Bunu farkettikten sonra acaba üniversitenin başka yerlerinde de bu fosillerden var mı?sorusu kafamızı kurcaladı. Ve dilmeri baştan aşağıya gezdik. Dilmerin bayan ve bay tuvaletlerinde lavabonun mermerinde de bu fosillerden bulunduğunu anladık ve resimlerini çektik.  Bu zamana kadar hep kütüphaneye gelip gittik fakat hiç dikkatli değilmişiz meğerse... kütüphanenin tuvaletlerinde de yerde bu fosillerden bulunuyormuş. Bunlarında hemen resimlerini çektik tabiki bunların yapısı dilmerdekiyle aynı yani uzun nümilitlerden oluşmaktadır. Daha sonra farklı fakültelere baktık fakat rastlamadık bu nümilitlere. Yalnız FTR bölümünü gezerken o binanın merdivenlerinde de nümilit fosillerinden olduğunu farkettik ve bu merdivenlerinde resimlerini çektik ve sizinle bu fosiileri paylaşmak üzere resimlerini sunduk. Merdivenleri ve lavaboyu yaarken kullanılan kayacın içinde fosil olduğu bilinmeden yapılmış. Dediğim gibi FTR binasının merdivenlerinde, kütüphanenin tuvaletlerinin zemininde de bu fosiller var ama şekli biraz daha farklı şekli yuvarlak değil uzun.


Bu Dilmer’in lavabosundaki nümilit fosillerinden örnektri. Görüldüğü gibi çubuk şeklinde uzundur. Rengi beyaz kremrengiye benziyor.


  Bu dilmerdeki merdivendir. Görüldüğü gibi merdiven üzerinde beyazlıklar görülüyor bunlarda nümilit fosili örneğidir.


 Bu kütüphanenin en alt katındaki tuvaletinde bulunan zemininde yer alan nümilit fosili örneğidir.


 Bu Ftrnin merdiveninde bulunan nümilit fosili örneğidir.

Görüldüğü gibi  belki çevremizde her an her yerde bir doğa mucizesi ya da kültürel kaynak bulunabilir. Biraz merak ve biraz araştırmayla hiç bilmediğimiz doğal oluşumların açığa çıkması mümkün olabilir. biz daha önce fosillerin farkında değildik fakat biraz araştırma ve daha önceki köyde gezip bilgilerimizle karşılaştırdığımızda bunların fosil olduğu anlaşıldı belkide kimse daha önce bu fosillerin farkında değildi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder